UTANÇ VE SUÇLULUK: BENLİĞİ VE AHLAKI ŞEKİLLENDİREN GÖRÜNMEZ YÜKLER
- Elif Yeniçeri

- 23 Eyl
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 Eki

Paul Ekman’a göre temel duygular (öfke, korku, üzüntü, mutluluk, iğrenme, şaşırma) yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkar ve evrensel özellikler taşır. Utanç ve suçluluk ise daha sonra gelişir ve benlik bilinci gerektirir. Bu duygular, özbiliş (self-conscious) ve öz değerlendirme (self-evaluation) duyguları olarak kabul edilir ve sosyal bağlamda önemli bir rol oynar. Utanç ve suçluluğun birey üzerindeki etkilerini anlamak için bu duyguların özelliklerini ve kültürel farklarını incelemek önemlidir.
📌Utanç ve suçluluk toplumsal normlara uymayan davranışlar sonucu ortaya çıkar ve genellikle başkalarına karşı hissedilen duygulardır. Bu duygular, ahlaki standartlarla bağlantılı olarak doğru davranışı teşvik eder ve toplumsal uyumu sağlar. Ancak, kültürel bağlamda bu duygular farklı şekillerde algılanabilir. Örneğin, utanç doğu kültürlerinde pozitif değerlendirilirken, batı kültürlerinde daha olumsuz algılanabilir.
📌Bu iki duygu sıklıkla kavramsal olarak birbirinin yerine kullanılsa da, aralarındaki farkları ayırt edebilmek önemlidir. Araştırmalar, utanç ve suçluluğun hem psikopatoloji hem de etkileri açısından önemli farklılıklar taşıdığını göstermektedir. Bu bağlamda, Lewis (2000) utancı benliğe (Ben kötüyüm!), suçluluğu ise davranışa (Kötü bir şey yaptım!) atfeder. Utanç, kişinin kendini değersiz hissetmesine ve kaçınma davranışına yol açarken, suçluluk pişmanlık ve düzeltme isteği doğurur.
📌Örneğin, iş yaşamında bir projede beklenen performansı gösteremediğinizi düşünün. Tepkiniz şu şekilde mi olurdu: "Yeterince çalışmadım, hazırlık yapmadım, daha fazla çaba göstermeliyim" mi? Yoksa "Başarısızım, beceriksizim, yetkin değilim, benden olmaz" mı? Eğer ilk tepkiyi veriyorsanız hissettiğiniz duygu suçluluk olabilir; ikinci tepkiyi veriyorsanız utanç olarak değerlendirilebilir. Bu durumda, hangi tepkiyi verdiğinize göre sonraki adımlarınız farklı olabilir. Suçluluk duygusuyla tepki verdiğinizde, başarısızlığınızın sebebinin kişisel yetersizlik değil, yetersiz çalışma olduğunu bilerek daha çok çaba göstermeye ve telafi etmeye motive olabilirsiniz. Ancak utanç duygusuyla tepki verdiğinizde, bu duygu sizi motive etmez; aksine, yapamayacağınız hissini güçlendirir ve umutsuzluğa itebilir, bu da eylemsizlikle sonuçlanabilir.
📌Utanç, eylemin yanlışlığından çok kişinin kendi benliğinde bir kusur aramaya yöneltir. Birey, eylemin yanlışlığını değerlendirmek yerine kişisel duygularında kaybolur ve telafi etmeye çalışmak yerine kaçma ve kendini gizleme eğiliminde olabilir. Bu durum ayrıca, kişiyi dış dünyaya karşı öfke beslemeye de itebilir.
Sonuç olarak, utanç ve suçluluk birbirinin yerine kullanılsa da, farklı kaynaklara ve davranış biçimlerine işaret eder. Bu ayrımı yapmak, kendimize ve eylemlerimize bakış açımızı yeniden değerlendirmemize yardımcı olabilir. Her iki duygu da toplumsal normlar için gerekli olabilir ancak aşırısı patolojik etkiler yaratabilir.
Kıymetle kalın,
Elif Yeniçeri





Yorumlar