PES ETME,VAZGEÇME! Diyenlere İnat Bazen Vazgeçmeli
- Elif Yeniçeri

- 23 Eyl
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 Eki

"Vazgeçmek" çoğu zaman olumsuz bir kavram olarak algılanır. Ancak her vazgeçiş bir yenilgi değildir; bazen bilinçli ve sağlıklı bir seçimdir. Shakespeare'in trajedilerine baktığımızda, kahramanların en büyük hatalarının vazgeçememeleri olduğunu görürüz. Hamlet, aşırı kararsızlığının; Othello, kolayca kıskançlığa kapılmasının; Kral Lear, kibir ve gururunun; Macbeth ise aşırı hırsının kurbanı olmuştur. Seneca’nın trajedilerinde de karakterlerin aşırı tutkuları ve zayıflıkları, onların trajik kaderlerini belirler. Tüm trajik kahramanlar, aslında vazgeçmeyi bilmeyenlerdir.
📌Oysa feda etmek ve vazgeçmek, bilinçli bir öngörü gerektirir. Psikolojide “bilinçli vazgeçme” olarak bilinen bu durum; bireyin enerjisini daha gerçekçi ve anlamlı hedeflere yönlendirmesine yardımcı olur. Zorlayıcı ya da toksik bir ilişkiyi sonlandırmak, kariyer yolunu yeniden şekillendirmek veya geçmişin yüklerinden özgürleşmek, kişinin psikolojik iyi oluşunu artırabilir.
Gökhan Çınar’ın ‘’Benim Evim Neresi’’ adlı kitabında, vazgeçmek üzerine yazdığı şu satırlar ise bu kavramın ne kadar özgürleştirici olabileceğini gözler önüne seriyor:
"Biliyor musunuz, hiç kolay olmadı ama ben artık vazgeçtim dört nala koşmaktan, hep yük taşımaktan, her koşulda anlamaktan, anlamayana anlatmaktan vazgeçtim.
Yanmış zihnimin altını kıstım, hırsın perdesini kapattım, ödül zannettiğim yalancı rütbeleri dolaba kaldırdım. Benim olmayan sipariş hedefleri duvardan indirdim.
Hep görmezden gelip ‘az ötede oyna’ dediğim çocukluğumun yanına gidip ona sıkı sıkı sarıldım. Ona biraz zaman ayırmaya karar verdim.
Masumiyete, şefkate, safiyete olan inancımı dinledim. Ben bugün uzun zamandır ilk defa kendimi dinledim.
Başımın üzerinde yeri olanların bıraktığı boşluğa hayret ettim, onlardan vazgeçtim.
Ayaklarıma beklentilerinin ağır taşlarını bağlayanların iplerini teker teker kestim, onlardan vazgeçtim.
Ellerimi tutarken tırnaklarını geçirenlerin yara izleriyle yüzleştim, onlardan vazgeçtim.
Başka türlüsü elimde değil diye üzülüyordum, elimde değil dediğim her şeyi sımsıkı avuçlarımın içinde buldum.
Elimden geleni yaptığıma ikna oldum, vazgeçtim.
İyi ki vazgeçtim ben bugün. Bak, söyledikçe nasıl rahatlıyorum: Vaz-geç-tim.
Olmayanla bitmeyen kavgamdan, olanı kaybetme korkumdan, sürekli oldurma kaygımdan vazgeçtim.
Yeniden başlayabilmek için, yeni hayaller kurabilmek için, içimdeki farklı sesleri duyabilmek için vazgeçtim.
Çevreme başka insanlar eklensin diye, iyi gelmeyenler eksilsin diye, yeni sahneler izlensin diye vazgeçtim. Hazır olunca kendi yoluma koyulayım diye vazgeçtim.”
Vazgeçmek mi, Devam Etmek mi?
Ne zaman devam etmeli ne zaman vazgeçmeli?
Kendimize şu soruları sorabiliriz:
Bu hedef benim için gerçekten anlamlı mı?
Vazgeçmek bana uzun vadede nasıl hissettirecek?
Devam edersem maliyetim ne olacak?
Vazgeçmek bazen bir yenilgi değil, bilinçli bir seçimdir. Asıl mesele ne zaman direnmek ve ne zaman bırakmak gerektiğini fark edebilmektir.
Kıymetle kalın,
Elif Yeniçeri





Yorumlar