top of page

İÇSEL YORGUNLUK

Güncelleme tarihi: 24 Eyl


ree

“İnsan, bir sistemi sürdürebilmek için kendine yabancılaşmak zorunda kalırsa, çalışmaz, katlanır.” Erich Fromm yorumuyla

 

💫Yakın bir zamanda iş hayatında olan bir bireyin ifadeleri beni oldukça düşündürdü. Uzun süredir çalıştığı şirkette yaşadığı içsel yorgunluğu şöyle ifade etti:

 

📌 “Burada artık insan kalmak çok zor.

 Herkes çıkar ilişkisi içinde.

 Yapılan uygulamalar sadece vitrin süsü.

 Duygular kaybolmuş, gerçeklik yok.

 Ve ben bu yapaylığın içinde olmaktan tiksiniyorum.”

 

📌 Tiksinmek, yalnızca beğenmemek değil;

 İnsanın kendi değerlerine tamamen ters düşen bir ortamdan içgüdüsel olarak uzaklaşma çabasıdır.

Bu yalnızca bireysel bir duygu değil, günümüzün birçok kurumuna dair ortak bir deneyim olabilir.

 

💯 Çünkü bazı iş ortamlarında mesele artık sadece “çalışmak” değil dayanabilmek.

 

📌 İnsan, kendi değerleriyle kurum kültürü arasında derin bir çelişki hissettiğinde önce sessizleşiyor.

Sonra duygularını bastırıyor.

En sonunda yaptığı işe ve kendine yabancılaşıyor.

💯 Ve bu yalnızca bireyin problemi değil. 💥 Çünkü kültür zemininde sorun varsa, bireysel çabalar da yalnızlaşır.

Sonuç: Sessiz istifalar, düşük bağlılık ve görünmeyen içten kopuşlar.

 

📌 Kurumlar değerleri oluşturup duvarlara asar; ama gerçek bağ yoksa kurumun bireyleri kendilerini anlamın dışına itilmiş olarak hisseder.

📌 “İnsan odaklıyız” denir; çoğu zaman göz temasının yerini e-posta cc’leri alır.

📌 “Gelişim fırsatı” sunulur; ama gelişmek değil, uyum sağlamak beklenir.

📌 Kurum ödül alır, vitrin parlar. Ama içerideki insan; sadece o ödüle ulaşmak için harcanan bir “araç” gibi hisseder. İşte büyük ironi de burada başlar.

 

💯 İnsan sadece çalışmak istemiyor. İnandığı bir yapının parçası olmak istiyor.

Ve o yapı içini boşalttığında, artık kimse orada kalmak istemiyor, sadece katlanıyor.

 

📌 Bu yazıyı okuyanlardan biriyseniz ve benzer şeyler hissediyorsanız:

 Bu duygular değerli.

 Yabancılaşmak bir zayıflık değil, bazen ruhun “ben burada değilim” deme şeklidir.

🎯Gerçek dönüşüm; en çok vitrinde değil, iç iklimde başlar.

 

Koşullar bazen insan canlısını zorluyor. Dayanmak, bütünüyle var olmanın yerini alıyor. Bu oldukça üzücü.

 

💯 Elbette bu paylaşım tüm kurumsal yapıları kapsamaz.

Bireysel değerlerle kurumsal kültürünü uyumlu hale getirmek için emek harcayan, anlamlı ve insana dokunan çalışma ortamları sunan şirketlerin sayısının artması dileğiyle. Var olsunlar. 🍀

 

Kıymetle kalın,

Elif Yeniçeri

 
 
 

Yorumlar


bottom of page