top of page

BATIK MALİYET YANILGISI: Kalmak mı, Gitmek mi?

Güncelleme tarihi: 24 Eyl


ree

Psikolojide sıkça karşılaşılan bir kavram var: Batık Maliyet (Sunk Cost).


Kişi bir işe, ilişkiye ya da karara ne kadar emek, zaman ve kaynak yatırdıysa; onu bırakmak da bir o kadar zorlaşır.


Çünkü zihni şöyle der: “Bunca şey verdim, şimdi vazgeçersem hepsi boşa gider.”


Oysa gerçek şu:


Geriye dönüp telafi edilemeyecek her yatırım zaten gitmiştir.


Bu yüzden mantıklı kararlar geçmişe değil, bugüne ve geleceğe bakılarak verilir.


📌 Bu yanılgı, iş hayatında da çok güçlü şekilde karşımıza çıkar.


Kimi zaman bir birey; artık gelişmediği, değer görmediği, hatta tükendiği bir pozisyonda ısrarla kalır.


Neden mi?


Çünkü:


 “Burada yıllarımı verdim.”


 “Bu pozisyon için çok çabaladım.”


 “Bu insanlarla onca şey yaşadım.”


 “Sıfırdan başlamak gözümde büyüyor.”


Ama göz ardı edilen şu:


Kalmak da bir bedeldir. Ve bazen bu bedel, gitmekten çok daha ağırdır.


📌 Üstelik bu noktada yalnızca batık maliyet devreye girmez.


Çoğu zaman fark etmeden kişi kurban psikolojisine de sürüklenmiştir.


“Bu iş beni yoruyor ama yapacak bir şey yok.”


“Beni takdir etmiyorlar ama başka seçeneğim mi var?”


“Bunca yıl çalıştım, artık katlanmalıyım.”


Kişi burada artık karar verici değil, tahammül edici konumundadır.


Kendi hikayesinde başrol olmak yerine, şartların mağduru gibi davranmaya başlar.


📌 Bireysel gelişim yolculuklarında en çok duyduğum cümlelerden biri:


“Aslında içimden bir ses ‘git’ diyor ama... yıllarım, emeğim, geçmişim...”


Ve bazen bu cümlenin altındaki asıl ses şudur:


“Bunu değiştirmeye gücüm yok.”


İşte tam bu anda kişi, sadece geçmiş yatırımların değil; kendi gücünü unutturan bir inanç sisteminin de tutsağıdır.


Çünkü mesele sadece bir işi bırakmak değil; artık oraya ait hissetmeyen halini kabul etmek ve kurban rolünden çıkma cesaretini göstermektir.


🖋️ Hayatın içinden küçük bir sahne:


Bir film izliyorsun.


İlk bir saati seni hiç etkilemedi.


Sıkıldın, içine sinmedi, seni beslemedi.


Ama şöyle diyorsun: “Bitireyim bari şimdi kapatırsam boşa gider.”


🖋️ Soru şu:


 O film seni kazanmadıysa, kalan zamanını da neden ona veresin?


Ama daha da önemlisi şu:


Bu filmi bitirme kararını gerçekten sen mi veriyorsun yoksa mecbur olduğunu mu sanıyorsun?


💯 İşte kurban psikolojisi tam da burada başlar. 


Seçimin var ama kullanmıyorsundur.


Belki de mesele şu:


Geçmişin hatırına kendimizi harcamak mı yoksa geleceğe kendimizi taşımak mı?


💯 Ve daha önemli soru şu: Gerçekten çaresiz miyiz yoksa alıştığımız hikayede kalmak mı güvenli geliyor?


Bazı şeyleri geride bırakmak, onlara “boşa gitti” demek değildir.


Aksine: “Ben değiştim, bu da tamamlandı.” diyebilmektir.


Ve bu cümle, hem saygı içerir hem de kendilik onarımı.


💯 Kimi zaman en büyük sadakat, bir başkasına değil; artık olmak istediğin kişiye ve kendi gücüne gösterilendir.


Kıymetle kalın,


Elif Yeniçeri

 
 
 

Yorumlar


bottom of page